13 Mayıs 2015 Çarşamba

Hz. Havva Kadın Mıydı?

'Evet, bakın kadının en başta kadın, erkeğin de başta erkek olmadığını, bu tanımların daha sonra yayılan putperestliğin sonucu olarak iktidarın baskın öğesi haline gelen kralların kavramsallaştırması olduğunu iddia etsem ne kaybederiz'
Hz.Havva'nın cinsiyetiyle ilgili bir tartışmaya başlamadan evvel insanoğlunun (Dikkat edin hem Adem oğlu demedim hem de 'oğlu' ifadesini tırnak içerisinde yazmadım çünkü eril bir dini yorumun, geleneksel bir bakışın mensubu olduğumu göstermek istedim, eğer 'oğlu' ifadesini tırnak içerisinde yazsaydım, feminist bir erkek olduğumu anlatmış olurdum ki anlatmak istediğimin bu olmadığını izah etmem bence gereksiz) cinsiyet temelli tanımlanmasının kökenine inmek gerekir. Bazı soruları hiç sormayız. Neden? Mesela niçin doğurana "kadın" ve doğurmayana "erkek" denildi? Neden klasik cinsiyet tanımlamaları bu kadar kabul gördü? Hiç düşündük mü? Düşünmedik. Oysa düşünseydik, kadını insanın atası olarak görebilir, Hz.Havva'yı 'kadın' olarak değerlendiren geleneksel bakışın kendisinin yaşadığı dönemde henüz oluşmadığını bilebilirdik. Neden? Çünkü zaten hiç bir tanımın daha tam da oturmadığı hatta mesela çocuklara kadınların bakmak zorunda olup olmadığının bile tam da bilinemediği bir dönemdi. Bakın nirengi noktası burası; kadına kadın erkeğe erkek denilen dönem hep insanoğlunun sosyalleşmesiyle ilgilidir. Çok mu merak ediyorsunuz? Durkheim'a bakabilirsiniz. Tam emin değilim ama sosyolojiyle ilgili iyi metinleri olduğundan belki bu konuya da değinmiştir. Değinmediyse kaybedecek bir şeyiniz yok. Zaten buradaki asıl derdim Durkheim'in varlığından haberdar olduğumu göstermekti. Gördünüz. Devam edelim.


Önce Arapça neden Hz.Havva'dan müennes olarak bahsedildiğine ve Hz.Adem'den de neden müzekker olarak bahsedildiğine filan hiç girmeden (çünkü kıssanın metafor olduğunu iddia edeceğimizden ötürü bu semantik noktalara girdiğimizde saçma kaçabilir, olaya odaklanın kesin metafor olmak zorunda) ilgili kıssanın kökenine inelim. Öyle bir inelim ki sonunda Hz.Havva kadın olduğu için kadınlar çocuk bakmak zorunda olmasın, modern dönemin kocasına hizmet etmeyi yük, çocuk bakmayı zul gören kadınları da kendi nefislerinin ürettiği ve şeytanın da başarıyla desteklediği vesveselerle mutlu olsunlar. Hatta desinler ki 'Bakın genç kadınların acılarını tarihsel bir disiplin ve sosyolojik bir bakışla o kadar başarılı bir şekilde anlatıyorlar ki kendimi iyi hissediyorum'. Öyle bir inelim ki Gandalf'ın ve arkadaşlarının Moria Madenleri'nde arayıp da bulamadığını bulalım, erkeğin güç tutkusunu Nietzsche'nin güç istenci disipliniyle şerh edelim, dinin erkek yorumunun anasını ağlatıp kadınları hep ezilen, hep erkeklere göre şekillenen bir oyun hamuru olmaktan kurtarma davasına bir desteğimiz olsun.

Evet, bakın kadının en başta kadın, erkeğin de başta erkek olmadığını, bu tanımların daha sonra yayılan putperestliğin sonucu olarak iktidarın baskın öğesi haline gelen kralların kavramsallaştırması olduğunu iddia etsem ne kaybederiz? Gerçekten de cinsiyetlerin bugün taşıdığı anlamları reddedince Hz.Havva, artık kadın olmuyor ve dolayısıyla 'erkek' için yaratılan 'kadın' figürü de doğal olarak anlamsız kalıyor. Öyleyse iddia ediyorum: Cinsiyetler ve cinsiyete bağlı tasnifler, peygamberi kökün değil krallıkların uydurmasıdır. Eğer bir şekilde baskın taraf Hz.Havva gibi görünenler olsaydı belki de bugün kadınlar değil erkekler çocuklara bakıyor olacaktı. Belki hem kariyer hem de çocuk yapması gerekenler de yine erkekler olacaktı. Tarihin bir döneminde 'cinsiyet' temelli sosyolojik ayrım gerçekleşmiş diye neden teslim olalım? Bu hatadan artık insanlık dönmeli.

Eğer gerçekten bir eşitlik varsa Kur'an'da Hz.Adem'den bahsedilirken bir cinsiyet vurgusu olmadığına dikkat edilmelidir. Neden? Çünkü Mustafa İslamoğlu'nun yaratılışçı tekamül nazariyesine getirdiği yorumla İhsan Eliaçık'ın İhyadan İnşa'ya İslam Düşüncesi'nde ortaya koyduğu bakış açısını kesiştirip biraz da çarpıtınca zaten bu sonuç ortaya çıkar. Eğer Kitab - ı Mukaddes ( Bakın dikkat edin, Tevrat ve İncil ya da sonradan insan eli değmiş Tevrat ve İncil filan demiyorum, Kitab-ı Mukaddes diyorum çünkü cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele ederken başkasının diniyle ilgili ön yargılı cümleler kurmak gerçek bir aydın zihne ve münevver bir insana yaraşmaz) bazı detaylar vermeseydi, bu konuda açıklayıcı bazı hadisler nakledilmemiş olsaydı (zaten Sahih değildirler ona da bir metin tenkidi filan yapan bulunur), daha sonra dini hep erkekler yorumlamasaydı (Hz.Aişe sağlam fakihti filan diyorlar, hep fıkıhçılara kaynaklık etmiş diyorlar ama neyse...), sonra halamın bıyığı bir de amcamın entarisi olsaydı, bunlar hiç böyle olmayacaktı. Peki neden mi böyle oldu? Onu da açıklayacağım.
Bakın erkeği özne ve kadını yardımcı oyuncu olarak gören bu bakış hala Hollywood'da ve hatta Bollywood'da da var. Dikkat edin Russell Crowe'un oynadığı filmlerde hep ismi birinci sırada oysa en az kendisi kadar asıl oyuncu olan kadın oyuncu hep ikinci sırada. Nitekim afişlerde de hep böyle. Bollywood'a baktığınızda da aynı tahakkümün Amir Khan üzerinden kurulduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. İşte bu bakış açısını alıp tarihsel okumalara da yansıtan insanlar yüzünden hep kadının erkek için yaratıldığı iddia ediliyor. Üstelik eğri ve kusurlu olduğu için hayat afişinin ön kısmında yer almasına da müsaade edilmiyor. Oysa meleklerin secde ettiği Adem'in "erkek" değil "insan", Havva'nın "kadın" değil "eşit insan" olduğunu kabul etmek bu kadar mı zor? İlk bakışta saçma gelebilir. Fakat bakın dört paragraftır bütün entelektüel derinliğimin dörtte birini ortaya koydum ben, siz de biraz gayret etmelisiniz.

Bakın kadın da erkek de Allah karşısında eşit birer kuldur. Bunu neden söyledim? Tersini iddia eden herhangi bir gerizekalı olduğu için değil. Sadece bunu söyleyince yakışıklı ve güzel duruyor. Nitekim ikisi de hesaba çekilecek. Hem Kur'an'da Adem ve Havva'dan hiç bir şekilde cinsiyetçi bir yorumla bahsedildiği de görülmediğine göre dini ilimleri hiç tahsil edemeden tamamen kafamıza göre bu durumu yorumlayıp, acayip kelime bazlı çıkarımlar yapmak hakkımız. Nitekim, Havva'dan eş olarak bahsedilir, bu doğru. Fakat hangisinin kadın hangisinin erkek olduğunu nasıl bilebiliriz ki?

"Şimdi bakın ortada Hz.Havva'nın kadın olduğu yönündeki iddia tamamen Hz.Adem'in kaburgasından kadının yaratıldığını öne süren kötü niyetli bir yorum olmak zorunda. Çünkü bu yorum yüzünden çocuk bakıyoruz, insanların gözünde başörtülü kadın oluyoruz, sembolik düşünebilme yeteneğinden uzaklaşıyor ve çakma / replika yorumlar yüzünden kariyerle çocuk arasında kalan hep biz oluyoruz" diyen bir kadın haksız mıdır kardeşlerim? Anlatabiliyor muyum? (Burada kardeşlerim kelimesini ve anlatabiliyor muyum sorusunu İslamoğlu tarzı söylenmiş gibi okursanız daha güzel olur)

Bu cinsiyetçi yorum neye mi mal oldu? Kadınlar çocuk baktı erkekler devlet kurdu. Evet çocuklara neden erkekler bakmasın, kadınlar neden devlet kurmasın? Bakın bu soruya kadınların çocuk bakması gerektiğine dair cevabı olanla burada sabaha kadar tartışabilirim ancak haklı çıkacağıma göre neden tartışalım?

Hepinize hayırlı forumlar.

@SpiritofRachel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder