25 Mayıs 2015 Pazartesi

Turşu Sirkeyle Yapılır

Geçen gün evde oturmuş televizyon izliyordum. Hani bildiğiniz dümdüz televizyon. Öyle feminist ya da sosyalist bi televizyon değil, ulusal kanal yayını yapan bi televizyon. Annem de yanımda oturmuş meyve yeyip vasat dizilerinden birini izliyordu. Vasat çünkü; hepsi birbirinin aynısı. Başrolünde iffet yoksunu fakat hayata karşı mücadele(?) halinde, anne babasına isyan eden ve geleneğe baştan sona zıt bir kız var. Zaten bunu tahmin etmişsinizdir çünkü hemen hepsinin başrolünü bu arkadaşlar süslüyor. Ve bu kızlar hep haklı. Fakat iffetsiz. Yine de haklı.

Şimdi ben bunu neden anlattım? Toplumda varedilegelen bir cazibe noktasına ortaparmağımı basabilmek için. Bu şahsım tarafından tasvir edilen güzel, isyankar, fönlü saçlı, kot pantolon giyen ve yardımcı başroldeki çocukla aşk yaşayan kız inşa edilmek istenen, imrendirilen kız profili. Yani kız olmamama rağmen ben bile imreniyorum bazen. İlginç.

Bizim camia da bundan nasibini aldı tabiki. 10 küsur yıl önce aktif mücadeleden kafasını kaldırmış ve dünyayı gözlemleme fırsatı bulan bizim camia bir imtihandan başkasına sıçradı. Üstelik şu an imtihanı kaybetmek bir kenara, resmen şık kaydırıyor!

"Benim neden yok?", "Ben neden onun gibi yapamıyorum?", "Pekala ben de parti yapabilirim", "Onun giydiğini ben de gidebilirim", "Ben de onun gibi düşünebilirim?!"

Elimizde bulunan kompleksler bunlar. Buyrun birini seçin. Beynimize incelikle şırıngalanan yaşam tarzları, ideolojiler bizi buna itiyor çünkü. Şırıngalanan o garabetler gibi hissetmezsek, düşünmezsek ya da amel etmezsek kendimizi ezik hissediyoruz. Ah be kompleks güzelleri. Why so complex?

Tamam anlıyorum, insana yetmez. Bakın bana da bazen yetmiyor. Ama şu bi karış sakalımla LGBT savunucusu olmuyorum. Utanç verici bu çünkü. Lanetlenmişe saygı duymak lanetlenmiş güruhun üyelik formunu imzalamak değil midir? Biz inşa eden bir medeniyetken neden alternatif ya da eklenti paketi üretmek zorundayız?
Refah ile olan imtihanımızı kaybediyoruz. İçki içemediğimiz için -aslında bununla övünmemiz gerekirken- alkolsüz bira içip alkolsüz barlarda takılıyoruz. İsraf para ile israf vakitler satıyoruz.

En iğrenci de ne biliyor musunuz? Bize küfredenler bizi şakşak yapsın diye doğru bildiğimiz yamultarak söylemek ya da doğru bildiğimiz gizlemek. Lan arkadaşım o adam cool gözüküyor ama bu gidişle cehenneme kütük olacak o gerizekalı. Dinle, imanla dalga geçiyor. Sen o seni alkışlasın diye, re-tweet etsin diye, "bu adam sakallı, bu kız başörtülü ama bizden" desin diye neden dansözlük yapıyorsun? Mal mısın sen? Hangi ironinin ürünüsün sen arslanım?

Yazımı Ahmet Özcan'dan bir alıntıyla bitiriyorum;
"Liberal faşizmin bütün ideolojik kampanyasına rağmen  insanlık erkeğe erkek, kadına kadın, helale helal, harama haram, sapıklığa sapıklık, eşcinselliğede ibnelik demeye devam edecektir."
Üşenmeyip okuyan varsa teşekkür ederim. Dikkat edin; boynunuz kırılırsa çok tehlikeli. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder